12 Nisan 2011 Salı

Simsarlarda nöbet değişimi!..

"BDP'nin 21 milletvekili bölgede fıldır fıldır dolaşırken, siz burada oturdunuz. Size bölgeye gidin dediğimde can güvenliğimiz yoktur diyorsunuz. Aday olurken hiçbiriniz can güvenliğinden bahsetmediniz."
Kimdi bu mazbataların toplanacağı sinyalini son iki günde alanlar? Cevabı da kendileri kadar basit: Daha önce "Benim 75 Kürt kökenli vekilim var. Kürt kardeşlerimi benim partim temsil ediyor" argümanının içindeki rakamda ifadesini bulan zatlar... Sadece bu cümlenin örttüğü manipülasyonun birer neferi olmayı hazmedip enerjilerini, kendi çocuklarının da geleceğini ipotek altında bırakmak istemeyenlere karşı mücadeleye harcayanlar... AKP'nin yazıcısından çıkan metine bakıp doğdukları köyü, kenti; ortadan kaybolan çocukluk arkadaşlarını; varoşlara yığılan dayılarını; yakıldığı için gidemedikleri kuzenlerinin köylerini; sinsi bir manevrayla seyircisi olmayı tercih ettikleri ama bazen de nemalandıkları kirli savaşı anlatmayı yeğlediler... Halbuki, kendilerine ait ya da komşularından ödünç alacakları iki-üç cümle kurabilseydiler durdukları yerin onlara batması gerekirdi. Bunu göze almaktansa, feri sönen gözlerini kaba etlerine gelecek tekmeye diktiler. Kaçınılmaz tekme 'sıranızı savuştunuz, kullanma tarihiniz bitti' cıngılıyla geldi. İşbirlikçi virüsün istendiğinde diriltilebilmesi için de geleceğe dair zihinlerine umut, kazançlarının selameti için birer poliçe ceplerine nakşedildi...
Artık hüzünle, hüsranla, çocuklarının yüzüne mahçubiyetle bakacak kadar şereflerinden yitirmeyenlerin ağızlarından dökülecek pişmanlık ifadelerini aralıklarla duyacağız. Toplumuyla bütün köprüleri atan ve gemileri yakanların da sahte pişkinlik eşliğindeki gönüllü seferberliğine tanık olacağız...
5 yıllık parlamenterliği boyunca kurduğu tek cümle "Sayın Başbakan'ım çok yoruluyorsunuz, dinlenmeniz lazım" diyen de, "Sayın Başbakan bu ülke ve Kürtler için bir lütuf, Allah'ın yadigarı" diyen de yok. Ne Bedir Ağa'nın torunu ne de teklik ulumasından kardeşlik ezgileri anlamamazı isteyen Balkon yetiştirmesi kaldı. Ne "Atom Karınca"sı ne de "Kurt" gibi diaspora avcısının enerjisi yetti. Rızalarının hilafına nöbeti devrettiler...
Kalanlar ise 'Kiler'lerinin üstüne İstanbul'un en yüksek binasını dikmekle gurur duyan Vahit. Amasya'ya savrulan bir aileden olunca unutacağımızı sanan merkezdeki Haluk. Sivas'ın ötesine artık nefesi yetmeyen, ABD'nin yeni özelliğiyle deşifre ettiği Abdülkadir. Hakkari'de sessizce sıyrılmayı bekleyen Abdülmutalip. Ağrı'da Emine Hanım'dan emanet, annesine gözyaşlarıyla bilinen Fatma. Van'da yanık sesiyle meslek yedekleyen Gülşen...
Kısmet olmazsa "benim Kürt kökenli vekilim var" cümlesinin arasına sıkışan yeni rakamın unsurları ise diğerlerine rahmet okutacak cinsten. Bir ucunu kravatlı korucu Mehmet Metiner tutacak, silahlı korucu Mehmet Tatar ve Necip Zeydan destek olacak, diğer ucundan da ekonomik teslimiyetin sembolü Galip Ensarioğlu ve TRT-6'teki daimi konukluğuyla derman olduğu sanılan Mehmet Emin Dindar tutacak...
Araya serpiştirilen "Teyyo mêre/erkektir" toyluğundaki kurdoturk lümpenliği ve Türk-İslam kuluçkasından hür teşebbüs agresifliğiyle piyasaya salınan güvenlik çemberindeki maklube iştirakçilerini geçiyorum... 
Listenin tamamı, yeni işbirlikçiliğin büyük bir krizde olduğunun göstergesidir. Devlet ile dolaysız bağları ve deneyimleri önemsenen Türk siyasetinin yeni simsarlarının işi çok zor. Başbakan'ın resmen uzun vadede şeker yiyebilme potansiyelinden söz ettiği; bekleyin, çalışın yine yiyebilirsiniz, dediği seleflerinin akıbetine baksınlar. Yüzyılların haksızlığıyla mücadele eden mağdur ve mazlum halkın karşısına dikilmenini yonttuğu insani hasletlerin telafisi mümkün olmayabiliyor. Bazen pişmanlık bile toplum vicdanında minik bir yer bulamıyor. Doğrusu, işbirlikçi iliği söküp atmak, devşirmeliğin kahredici utancından kurtulmak, simsarlığın gayri insani bereketine kapılmamaktır...
Unutmayın; yeni Türk devlet aklının iltifatıyla başı dönen Mehmet Metiner'in bulunduğu liste ile aynı aklın intikam için Diyarbakır Zindanı'nda rehin tuttuğu Hatip Dicle'nin bulunduğu liste yarışıyor... 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder