Hasan Murat Mercan ile doğum yerimiz aynı: Tutak(Dutax). Orda, Mercan’ınki gibi kütleyi, hafif spastik aktivite ile ‘itaat’ ve ‘tahakküm’ün zarını belirleyen vidası epey yalama olmuş bilinçle bütünleştirenlere ‘kunis’ denir.
Hasan Murat Mercan kim mi?
1959 yılında doğdu.
Eskişehir Anadolu Lisesi mezunu. 1981 yılında Boğaziçi Üniversitesi Endüstri Mühendisliği bölümünden mezun oldu ve aynı bölümde master yaptı. Daha sonra ABD’ye giderek Florida Üniversitesi Karar ve Enformatik Bilimler Bölümü’nde doktora yaptı. Clevand State Üniversitesi’nde yardımcı doçent, Bilkent Üniversitesi’nde de doçent oldu. Clevand State Üniversitesi ve Bilkent Üniversitesi İşletme Fakültesi’nde öğretim üyeliği yaptı.
Toplam kalite yönetimi, yeniden yapılandırma ve organizasyon/karar verme teknikleri konularında uzman. Bu konularda yerli ve yabancı dergilerde çok sayıda makale yayınlayıp, uluslararası seminerlerde tebliğler sundu... Görüldüğü gibi müthiş bir akademik formasyon koşusu ve meyvesini almış bir çabanın sahibi. Ancak, bu formasyonun Türk siyasi yaşamının tornasından sonraki hali, yukarıdaki teveccühü dumura uğratıyor.
Devam edelim...
AKP Kurucu Üyesi. Eskişehir Milletvekili.
Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi ve Batı Avrupa Birliği Asamblesi Türk Delegasyonu Başkanı.
AKP’nin Medya ve Propagandadan Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığını yürütüyordu, ancak 2005’te görevden alındı. Adı, Erkan Mumcu’dan boşalan Turizm Bakanlığı ve AB Başmüzakerecisi olarak sadece anılmakla kaldı.
Mercan,1 Mart tezkeresinin reddinden sonra yani 2003 Mayıs’ında Washington’a giderek CSIS, AIPAC ve Washington Institute’da konuştu; American Jewish Committee gibi kurumların başkanlarıyla görüştü. Özür beyanında bulundu.
Bize ne?
Mercan, uzun süredir bu canhıraş çabasını Avrupa Konseyi nezdinde sürdürüyor. Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi Türk Delegasyonu Başkanı olarak bunu yapıyor. Kürtlerle ilgili her karar alma sürecini sekteye uğratmak için elinden geleni ardına koymuyor.
Gelelim son icraatına...
Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi, önceki gün ‘Kürtlerin kültürel durumu’nu konu alan raporu görüştü. Rapor, genel doğruları içeren tespitleri yaparak, dört devlet arasında parçalanmış ve dünyanın her tarafına yayılmış dünyanın en büyük devletsiz ulusu tanımlaması doğrultusunda ilgili devletlere tavsiyeleri öngörüyor. Mercan ve ekibi rapora yönelik eleştirilerle yetinmeyerek tavsiye kararlarının sulandırılması için önergeler koşturdular. Sonuç olarak rapor kabul edildi. Ve Mercan’ın değerlendirmesi: “Kürtlerin nüfusunun belirlenme istemini engelledik. PKK’yi kınamadılar, siyasi olur diye ama olsun. Anadilde eğitim ile ilgili bölümün içini boşalttık. Gerisi de önemli değil, zaten tavsiye niteliğinde bağlayıcılığı yok.”
Başta anlattığımız akademia referansın, Türki havuzdan sonraki ucube hali ‘maalesef’ budur: Kunis.
TUNCEL FİKRET
http://twitter.com/tuncelfikret
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder