25 Ekim 2010 Pazartesi

Bir günlük Star hikayesi!

Star gazetesini, Cem Uzan inadına kurup Yılmaz Özdil ve Fatih Çekirge'nin eşbaşkanlığına emanet ettiğinde manşetlerin şehvetine kapılıp, bütün değerleri çiğnedikleri zamandan beri şerle yadediyoruz. Basın tarihinin uzun bir bölümünü işgal edecek macera, Cem Uzan'ın "Allahsız Başbakan" restinin ardından kendisinin Fransa'da bir dul; Çekirge'yi iyiliğe sıçrayan bir yeni dönem Fatihi, Özdil'i de yılmaz bir karton muhalif halleriyle devam ediyor...
Star epeydir Cem Uzan'ın değil. Özdil de Uzan'ın olmayan ama adı Star olan televizyonun haber mutfağının başaşçısı. Çekirge ise com.tr versiyonunun yönetmenliğiyle kendine ait kocaman bir köşesi olan Hürriyet'te yeni döneme kulaç atıyor...
Konumuz Star gazetesi... Cem Uzan'dan gasp edildikten sonra sermaye yapısı yalama olan gazete... Önce yavru vatandan bir sermayedar bulundu, geçiş süreci yaşandı. Ardından AKP konsorsiyumu Kürt bileşeniyle devraldı. Sonra Kürt gidince sancak kaldı; eczacı, besici ve eski Perinçekçi Ethem'e... Ethem bir türlü kar etmeyince Hocaefendi'nin duasına mazhar Van-Rus karmaşıklığının Tamince zengini Fettah atladı... Son olarak Ethem havlu attı, eski milletvekili Karakaya ile Tevhid sağlandı... Bitmedi...
Paris metrosunu andıran ilişkiler yumağından sermaye yapısı oluşturmanın yazı-çizi takımına ve onları yöneten yeni kuşak prenslere de zuhur etmesi kaçınılmazdı. Şimdi grup olmuş bu medya gücü, Başbakan'ın gözdeleri Akif Beki ve Mustafa Karaalioğlu'nun engin tecrübeleriyle yol alıyor...
Bir günlük hikayemiz bu upuzun hatırlatmadan daha kısa...
Star gazetesi bugün "Kürt köylü PKK'dan davacı" manşetiyle ekürilerine fark attı... Özellikle her sabah bir yalan ve yalanı akşama kalmayan Sabah gazetesini kıskandırdı. Star, Sabah'a nazire yaptı ve adeta "Hayır, yalan haberin alasını, sözshopun incesini biz yaparız" dedi... 
'Kürt' kelimesini büyük hevesle kullanması takdire şayan ama Ergenekon taktiğinde acemilik vardı. Zamanla onlara da şapka çıkartırlar. Star'a göre, Peyanis Katliamı'nda 9 yakınını kaybeden Cahit Erol, PKK'den ve Dr. Bahoz Erdal'dan davacı olacakmış...
Star, manşetini iki kıymetli haberle de tamamlamaya çalışmış. HAK-PAR'ın hafta sonu yapılan kongresinden iyilik devşirmiş: Silahlı mücadele Kürtlere zararlı...
Bu başlığı, manşetin altına bant yapmış. 
Star'ın tamamlayıcı diğer haberi ise bir şaheser... Batman'da tekstil fabrikası açan Burhan Sarhan sadece Star'a konuşmuş... Özel ve çok önemli bir haber. Fabrikatör Burhan Sarhan'ın ağzından başlık aparılmış: Oğlumu üç kez dağdan çevirdim... Yani beyimiz, beyzadesini üç kez zor ikna etmiş... Güzel de oğlunu zor ikna eden fabrikatör devam etmiş: İş garantisi olursa dağa çıkan da intihar eden de az olur... 
Nasıl yani?! 
Star'a özel!..
Bu haber, manşetin sağ altından dalış yapmış, sol yanı da HAK-PAR'ın zararlısına kadar uzanmış... 
Böylece sıradan yurdum insanının mütedeyyin bölümüne mesaj verilmiş; Kürt köylü davacı, Kürt siyasetçi mesafeli, Kürt işveren tepkili...
Hikayede günün finali şu: 'Kürt köylü' Star'dan davacı. 9 yakınını kaybeden Cahit Erol, acısını istismar edip sözlerini çarpıtan Star hakkında suç duyurusunda bulunuyor...
Niye sorusunun cevabını Cahit Erol, DİHA'ya açıkladı: "Dün beni birileri aradı. İlk arayan isminin Hatice olduğunu söyleyen bir bayandı. 24 Ekim günü saat 11.09 sıralarında beni 0 534 907 60 58 nolu numaradan başka bir adam aradı ve durumumu sordu. Neden devlete tazminat davası açmadığımı belirterek, 'televizyonlarda Feyman Hüseyin diye birisi olayı ben yaptım diyormuş. Bu insan hakkında davacı olmayacak mısın' diye sordu. Ben de bunun üzerine 'daha olayın failleri ortaya çıkmamış. Onun için kimseden davacı değilim' dedim. Ben artık ne yapacağımı bilemiyorum. Benim ve ailem hakkında her gün bir şeyler yazılıyor. Bunların birçoğu da yalan haberlerdir. Star gazetesi hakkında bugünkü haberinden dolayı dava açacağım. Çünkü böyle bir şey demedim. Haberdeki hiçbir laf bana ait değildir." 
Mustafa ve Akif, üzülebilirsiniz; olmamış. Özdil ve Çekirge olmak kolay değil. Kendinizi alçalta alçalta muhafazakar demokrasi ucubesinin çeperine serpiştirilen humus toprağı üstünde yaşayabilen ve bunu moda kavramlarla süsleyen, hiçbir insani nosyon taşımayan birer asalak olmanıza ramak kaldı... 
Ha gayret...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder